Kur'an-ı Kerim tilaveti ve 7. Din Şûrası Tanıtım Filmi'nin izlenmesiyle başlayan açılış töreni; Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımcılara seslenmesiyle gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada: "Şûra kapsamında 3 gün boyunca 5 ayrı komisyon bünyesinde düzenlenecek oturumların, sunulacak tebliğlerin, yapılacak tartışmaların ve müştereken alınacak şûra kararlarının ülkemiz, milletimiz ve âlemi İslam için hayırlar getirmesini Rabb'imden niyaz ediyorum." dedi.
Önceki Şûrada Alınan Kararlar %95'lik Bir Oranla Hayata Geçirildi
Bir önceki şûrada alınan kararların beş yıllık bir süre zarfında yüzde 95'lik bir oranla hayata geçirilmesini takdirle karşılayan Erdoğan; "Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve kıymetli mensuplarını yürekten tebrik ediyorum. Diyanet teşkilatımız bünyesinde yurt içi ve yurt dışında ilayıkelimetullah yolunda büyük bir gayretle çalışan, aşkla atan kalpleri İslam'la buluşturan tüm kardeşlerimize, tüm hocalarımıza, tüm büyüklerimize; çalışmalarında iyilikler, güzellikler, hayırlar temenni ediyorum. Dünya defterini kapatıp ebedî âleme irtihal eden hocalarımıza da bu vesileyle Allah'tan rahmet diliyor, aziz hatıralarını şükranla yâd ediyorum." dedi.
Dinimizin Yüce Rabbimizin Muhafazası Altında Olması Biz Kulların Üzerinden Mesuliyeti Almaz
"Muhakkak ki bu kitabı, bu vahyi biz indirdik ve muhakkak ki onu koruyan da biziz." ayetini okuyarak mukaddes kitabımız Kur'an-ı, vahyi yani dinimizi muhafaza edecek ve ebediyen koruyacak olanın Allah Teala olduğunu vurgulayan Erdoğan; "Şurası bir gerçek ki bu ayetikerime, dinimize yönelik saldırılar konusunda bizlere sonsuz bir özgüven aşılıyor. Hiç şüphesiz dinimiz emin ellerdedir. Dinimiz Yüce Rabbimizin muhafazası, koruması altındadır. Ancak bu garanti, bizim yani kulların üzerinden mesuliyeti çekip almaz, Müslümanlar olarak bizler de dini yaşamak ve yaşatmakla mükellefiz. Dinimize yönelik saldırılarda her ne kadar sınırsız bir emniyet içindeysek de dindarlara yönelik saldırılarda tedbir alacak, bu saldırıları göğüsleyip püskürtecek olan da bizden başkası değildir." dedi.
Filistin'de, Gazze'de, Lübnan'da ve diğer İslam beldelerinde katliam yaparak Müslümanların soyunu kurutmaya çalışanların apaçık ortada olduğunu vurgulayan Erdoğan; "Oysa küresel ölçekte Müslümanlara ve İslami değerlere saldıran gizli, sinsi düşman Gazze'dekinden çok daha fazla etki ve hasar bırakmaktadır. O gizli ve sinsi düşman, her yöntemi kullanmakla birlikte en çok medya ve son dönemde sosyal medya ile savaşını yürütmektedir." dedi.
Dijital Dünya Özellikle Ehlisünneti Hedef Alıyor
Dijital dünyanın küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ettiğini, Müslümanları ve özellikle de Ehlisünnet akaidini doğrudan hedef tahtasına koyduğunu belirten Erdoğan; "Bugün çocuklar; anne babalarının, ailelerinin, öğretmenlerinin, mahallenin talim ve terbiyesinden ziyade üzülerek ifade ediyorum ki dijital medyanın talim ve terbiyesine daha fazla maruz kalıyor. Dijital âlemin sadece kapitalist bir araç olmadığını, sadece para kazanma, sadece eğlence amacı gütmediğini fark etmemiz gerekiyor. Dijital tekno-kültürü yönetenler ve yayanların bir taraftan ciddi paralar kazanırken diğer taraftan da kendi fikir, inanç ve yaşam tarzlarını yeni nesillere zerk ettiğini görüyoruz." dedi.
Dijital hareketin yeryüzündeki tüm semavi dinleri, özellikle de İslam'ı hedef alıp yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içinde olduğunu belirten Erdoğan: "Ne yazık ki bu yapay dinin müntesipleri de küresel ölçekte gittikçe artmaktadır. Yapılması gereken çok açıktır. İlk olarak 7. Din Şûrasının da ana temasını oluşturan, "dijitalleşen dünyada diyanet hizmetleri" yeniden değerlendirilmelidir. İkincisi, dijital inanç sistemleri karşısında Müslümanların tüm değerleriyle korunabilmesi için acil önlemler alınmalı ve hayata geçirilmelidir. Gerek din hizmetlerinde dijital dünyadan istifade ederken gerekse dijital saldırılara karşı değerlerimizi savunurken özümüz, ruhumuz, bizi var eden köklerimiz büyük bir itinayla korunmalıdır." dedi.
Ümmet-i Muhammed Yapay Haritalarla Bölündü
Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Ümmet-i Muhammed önce yapay haritalarla bölünmüş, ardından ırkçılığın körüklemesiyle birbirlerine hasım yapılmıştır. İslam âleminin bugünkü vahdetten uzak görünüşünün altında 19. yüzyılda Müslümanların içine enjekte edilen mikro milliyetçilik fikri vardır. Bugün de medya ve sosyal medya üzerinden lümpen ırkçı hareketler rahatça örgütlenebilmekte ve propaganda yapabilmektedir. Şunu tekrar açık açık ifade ediyorum ki coğrafyamızdaki her milletin, her ırkın çimentosu İslam'dır."
"7. Din Şûrası'nın katılımcılarına hasbi gayretlerinden ötürü şimdiden şahsım ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum. Sözlerime bu düşüncelerle son verirken şûranın ve alınacak kararların ülkemiz, milletimiz ve tüm İslam âlemi için bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum." sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Beş komisyon ve çok sayıda oturumun gerçekleştirileceği şûra, 3 gün sürecek olup 28 Kasım 2024 Perşembe günü sona erecektir.